URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Abudane kelimesinin anlamı nedir? Abudane ne demek?

Abudane kelimesinin anlamı nedir? Abudane ne demek?

Âbudâne, Farsça kökenli bir kelime olup Türkçede daha çok eski metinlerde ve divan edebiyatında karşımıza çıkar. Su (âb), ve (-u-), tane (dâne) kelimelerinin birleşiminden oluşan bu sözcük, kaderde belirlenmiş rızık ya da yaşam için takdir edilmiş nimet anlamına gelir. Aşağıda, kelimenin detaylı anlamını, kökenini ve edebiyatımızdaki kullanımını inceleyeceğiz.

Âbudâne Ne Demektir?

Takdir Edilmiş Rızık

Âbudâne, kaderde belirlenmiş ve insanın ya da başka bir canlının nasibine yazılmış rızık anlamını taşır. Bu bağlamda, hayatın insanlara sunduğu imkanlar, geçim yolları ya da kısmet anlamında kullanılır.

Örnek cümle: Kuşların nasibine düşen âbudâne, dalların arasında saklıdır.

Kader ve Kısmet

Kelimenin anlamı, kaderin bir parçası olarak takdir edilmiş rızık kavramını da içerir. İnsanların ya da diğer varlıkların yaşamlarını sürdürebilmeleri için kendilerine sunulan nimetleri ifade eder.

Örnek cümle: İnsanın âbudânesini aradığı yolculuk, hayatın kendisidir.

Âbudâne Kelimesinin Kökeni

Kelime, Farsça kökenlidir ve şu şekilde türetilmiştir:

  • Âb (آب): Su
  • -u-: Bağlaç (ve anlamında)
  • Dâne (دانه): Tane, zerre, tohum

Bu birleşim, "su ve tane" şeklinde temel geçim kaynaklarını ifade ederken, soyut bir anlam kazanarak rızık kavramını temsil eder hale gelmiştir.

Âbudânenin Divan Edebiyatındaki Yeri

Âbudâne, özellikle divan şairlerinin şiirlerinde kader, kısmet ve hayatın geçiciliği temalarını işlerken kullandıkları bir sözcüktür. Şairler, bu kelimeyi kuşların rızkını, insanların geçimini ya da hayatın sunduğu nimetleri tasvir etmek için sıklıkla tercih etmişlerdir.

Hayâlî Bey'in Şiirindeki Kullanımı

"İhtiyârıyle cihanda kimse gitmez gurbete / Âbudâne serpilir insânı kısmet gezdirir…"

Bu beyitte Hayâlî Bey, insanın kendi isteğiyle gurbete gitmeyeceğini, ancak kısmetin insanı oradan oraya sürüklediğini ifade eder. Âbudâne, burada rızık ve yaşamın akışıyla insanın kaderine işaret eder.

"Bir mürgdur ki konduğu dem fark-ı düşmene / Kan ile yaşını edinir âbudâne tîğ."

Bu beyitte ise şair, kuşun bile rızkını hayatının acı tecrübeleriyle elde ettiğini ifade ederek, âbudâneyi bir yaşam mücadelesi metaforu olarak kullanmıştır.

TDK Sözlüğündeki Tanımı

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre, âbudâne kelimesi "takdir edilmiş rızık" anlamına gelir. Bu tanım, kelimenin hem maddi hem de manevi bağlamda kullanımını özetler.

Âbudânenin Günlük Hayattaki Kullanımı

Kelime, günümüzde yaygın bir kullanım alanına sahip değildir ve daha çok edebi metinlerde karşımıza çıkar. Ancak, özellikle kader ve nasip üzerine yapılan derinlemesine tartışmalarda bu tür sözcüklere rastlanabilir.

Örnek cümleler:

  • "Her canlının âbudânesi, yaradılıştan takdir edilmiştir."
  • "Âbudânesini arayan bir yolcuydu hayat boyunca."


Âbudânenin Diğer Dillerdeki Karşılıkları

Kelimenin soyut anlamı nedeniyle tam bir birebir karşılık bulmak zordur, ancak benzer ifadeler bazı dillerde bulunmaktadır:

  • İngilizce: Predestined sustenance (takdir edilmiş rızık)
  • Fransızca: Subsistance prédestinée
  • Arapça: رزق مقدر (rizq muqaddar)
  • Rusça: Предопределённая судьба (predopredelennaya sudba)
  • Çince: 命中注定的供养 (mìng zhōng zhùdìng de gōngyǎng)

Âbudâne, divan edebiyatında kader, kısmet ve rızık temalarını yansıtan derin anlamlı bir kelimedir. Farsça kökeniyle Türkçeye zenginlik katan bu sözcük, edebi metinlerde ve özellikle tasavvuf düşüncesinde önemli bir yere sahiptir. Günümüzde kullanım alanı sınırlı olsa da, hem tarihsel hem de dilsel bağlamda değerli bir sözcük olarak varlığını sürdürmektedir.

17.11.2024