URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Ferâce ne demek? Ferâce kelimesinin anlamı nedir?

Ferâce ne demek? Ferâce kelimesinin anlamı nedir?

Ferâce, Osmanlı döneminde hem kadınlar hem de erkekler tarafından giyilen, dış giyim unsuru olarak kullanılan geniş ve gösterişli bir kıyafettir. Arapça kökenli bir kelime olan ferâce, Türk kültüründe uzun yıllar boyunca giyim tarzı ve sosyal statünün bir simgesi olarak kullanılmıştır. Bu makalede, ferâcenin tarihsel süreci, kültürel önemi, ve kullanım alanları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Ferâce Kelimesinin Kökeni ve Anlamı

Ferâce, Arapça "fereci" (ﻓﺮﺍﺟﻪ) kökünden türetilmiştir ve "kadınların dışarıda giydikleri mantoya benzer elbise" anlamına gelir. Bu kelime, Osmanlı döneminde Türkçeye geçmiş ve giyim kültüründe önemli bir yer edinmiştir. Zamanla bu kelime, Türkçeden Sırpça ve Macarca gibi diğer dillere de geçmiştir.

Ferâce, temelde iki ana anlamda kullanılmıştır:

  1. Kadınların dışarı çıkarken giydikleri üst giysi: Kadınlar, dışarı çıkarken başlarına yaşmak adı verilen bir örtüyle birlikte ferâce giyerlerdi. Bu, onların hem toplum içindeki sosyal rollerini hem de örtünme zorunluluklarını yerine getirmelerini sağlardı.
  2. Erkeklerin, özellikle ilmiye sınıfına mensup kişilerin giydiği geniş kollu giysi: Ferâce, aynı zamanda Osmanlı döneminde ilmiye sınıfında görev yapan erkeklerin resmi kıyafeti olarak kullanılmıştır.


Kadınların Giydiği Ferâce

Kadınların kullandığı ferâce, vücut hatlarını örten, oldukça geniş ve uzun bir kıyafetti. Omuzlardan yere kadar inen bu kıyafet, dışarıda kadınların mahremiyetini koruma amacı güdüyordu. Genellikle yaşmak ile birlikte kullanılan ferâce, Osmanlı döneminde kadınların sosyal hayatta nasıl giyindiklerini ve toplumda nasıl bir duruş sergilediklerini gösteren önemli bir giysiydi.

Örnek Cümleler:

  • "Yaşmağını başına, ferâcesini arkasına aldı." (Namık Kemal)
    • Bu cümlede ferâce, kadının dışarı çıkarken giydiği bir giysi olarak betimlenmiştir.


Erkeklerin Giydiği Ferâce

Erkeklerin giydiği ferâce ise özellikle ilmiye sınıfında, yani medrese hocaları, kadılar, müderrisler gibi din ve eğitim alanında görevli olanların kullandığı bir kıyafetti. Bu giysi, geniş kolları ve uzun boyuyla erkeklerin prestijini ve sosyal statüsünü simgeliyordu. Sadâret kethüdâları ve yüksek rütbeli devlet görevlileri, özel törenlerde samur kürklü ferâceler giyerlerdi.

Örnek Cümle:

  • "Sadâret kethüdâlığına tâyin edilen zâta sadrâzam huzûrunda ferâce samur kürk giydirilirdi." (İsmail Hakkı Uzunçarşılı)
    • Bu cümlede ferâce, erkeklerin sosyal statüsünü gösteren bir giysi olarak belirtilmiştir.


Ferâcenin Tarihçesi

Ferâce, Osmanlı döneminin önemli kıyafetlerinden biri olup, özellikle 17. yüzyıldan itibaren yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Hem kadınlar hem de erkekler için farklı tarzlarda tasarlanan ferâceler, dönemin sosyal yapısını ve kültürel anlayışını yansıtan önemli birer giyim unsuru haline gelmiştir.

Kadınların Ferâcesi

Kadınların giydiği ferâce, Osmanlı toplumunun ahlaki ve sosyal yapısının bir göstergesiydi. Dışarı çıkarken kadınların örtünmesi bir zorunluluktu ve ferâce bu ihtiyacı karşılayan temel bir giysi olarak öne çıktı. Genellikle siyah ya da koyu renklerde tercih edilen bu giysi, kadının mahremiyetini ve toplumdaki yerini simgeliyordu.

Erkeklerin Ferâcesi

Erkekler için kullanılan ferâce ise, özellikle devlet görevlileri ve ilmiye sınıfının mensupları tarafından tercih edilirdi. Bu giysi, hem statü hem de prestij simgesi olarak kabul edilir ve özel törenlerde, resmi toplantılarda giyilirdi. Erkekler için tasarlanan ferâceler daha sade olmasına rağmen, bazen samur kürkle süslenerek daha gösterişli bir hale getirilirdi.

Ferâcenin Kültürel ve Sosyal Önemi

Ferâce, Osmanlı dönemi kültüründe hem kadınlar hem de erkekler için önemli bir yere sahipti. Kadınların kamusal alanda mahremiyetini koruması için kullanılan bu giysi, toplumsal ahlak anlayışını yansıtır. Erkekler için ise ferâce, özellikle resmi kıyafet olarak prestij ve otorite simgesiydi.

Osmanlı İmparatorluğu’nda Ferâcenin Önemi

Osmanlı toplumunda giyim, sosyal sınıfın ve statünün bir göstergesiydi. Özellikle yüksek rütbeli devlet görevlileri, medrese hocaları ve kadılar gibi toplumun üst tabakasındaki erkekler, geniş kollu ve gösterişli ferâceler giyerdi. Kadınlar ise sokakta ferâce ile örtünerek toplumsal rollerini yerine getirirlerdi.

Ferâcenin Modern Dönemdeki Yeri

Ferâce, modern dönemde günlük hayattan çekilse de, özellikle Osmanlı dönemi dizileri ve tarihi temsillerde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, Türk modasında geçmişe bir saygı niteliğinde bazı tasarımcılar tarafından modernize edilerek sunulmaktadır.

Ferâcenin TDK'daki Anlamı

Türk Dil Kurumu (TDK), ferâce kelimesini şu şekilde tanımlar:

  1. Eskiden kadınların dışarı çıkarken giydikleri, gerdan altında kavuştuktan sonra omuzlara doğru açılıp sırttan yere kadar dökülen, pelerine benzer, geniş yakalı üst giysi.
  2. Eskiden bilhassa ilmiye sınıfındaki erkeklerin giydikleri, kolları çok geniş ve yarık giyecek, biniş.


Bu tanımlar, ferâcenin hem kadınlar hem de erkekler için farklı kullanım amaçlarını ve sosyal rollerini yansıtır.

Ferâce Kelimesinin Diğer Dillerdeki Karşılıkları

Ferâce kelimesi, Osmanlı döneminde Türkçeden diğer dillere de geçmiştir. Özellikle Sırpça ve Macarca dillerinde benzer anlamlarla kullanılmıştır.

  • Sırpçası: Feradža
  • Macarcası: Ferendzse

Ferâce, Osmanlı döneminin en belirgin dış giyim unsurlarından biridir ve hem kadınlar hem de erkekler için farklı anlamlar taşımaktadır. Kadınların kamusal alanda örtünmesini sağlayan ferâce, aynı zamanda sosyal statünün bir göstergesi olarak da kullanılmıştır. Erkekler içinse ferâce, ilmiye sınıfının ve devlet erkanının prestijini yansıtan bir kıyafetti. Günümüzde ise ferâce, daha çok tarihi dizilerde ve nostaljik bir unsur olarak moda dünyasında kendine yer bulmaktadır.

09.10.2024