URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Dünyanın en derin noktası neresidir?

Dünyanın en derin noktası neresidir?

Dünyanın en derin noktası, Mariana Çukuru'nda bulunan Challenger Deep bölgesidir. Mariana Çukuru, Pasifik Okyanusu'nun batısında, Mariana Adaları yakınında yer alır. Challenger Deep, yaklaşık 10.994 metre derinliğindedir, ancak derinlik ölçümleri farklı kaynaklarda küçük farklılıklar gösterebilir.

Mariana Çukuru ve Challenger Deep, okyanusların en derin noktası olması nedeniyle bilim insanları ve araştırmacılar tarafından sık sık incelenir. Bu bölge, ekstrem basınç koşulları nedeniyle özel denizaltılar ve ileri teknoloji ile keşfedilebilmektedir.

Mariana Çukuru, dünya üzerindeki bilinen en derin okyanus çukurudur ve Pasifik Okyanusu'nun batısında, Filipinler ile Mariana Adaları arasında yer alır. Bu çukur, yaklaşık 2.550 kilometre uzunluğunda ve 69 kilometre genişliğindedir. Ancak, bu geniş çukurun en derin noktası, Challenger Deep adlı bölgededir. Challenger Deep, deniz seviyesinden yaklaşık 10.994 metre derinlikte olup, bu derinlik deniz seviyesindeki Everest Dağı’nın yüksekliğinden bile daha fazladır. Everest Dağı 8.848 metre yüksekliğindedir, yani Challenger Deep, Everest'in zirvesini bile rahatlıkla içine alabilecek kadar derindir.

Mariana Çukuru'nun Keşfi

Mariana Çukuru'nun keşfi, 19. yüzyılın sonlarına doğru modern okyanus araştırmalarının başlamasıyla mümkündür. Özellikle Challenger Deep, adını 1875'te yapılan HMS Challenger seferinden almıştır. Bu İngiliz donanma gemisi, bilimsel bir keşif gezisi sırasında derin deniz sondajı yaparak bu bölgenin derinliğini ilk kez tespit etmiştir. Bu keşif, Mariana Çukuru'nun ve Challenger Deep'in modern bilim dünyasına tanıtılmasında önemli bir adımdı.

O tarihten itibaren birçok keşif gezisi ve bilimsel araştırma Mariana Çukuru’nun derinliklerini incelemek için yapıldı. Ancak, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, Mariana Çukuru'nun en derin noktalarına ulaşmak mümkün olabildi.

Mariana Çukuru'na Yapılan Önemli Keşifler

Trieste Denizaltısı ve 1960'taki İlk İnsanlı Dalış

Dünyanın en derin noktasına yapılan ilk insanlı dalış, 1960 yılında gerçekleştirildi. ABD Donanması'nın desteğiyle yapılan bu keşifte, Jacques Piccard ve ABD Donanması subayı Don Walsh, Trieste adlı batiskaf ile Challenger Deep’e inen ilk insanlar oldular. Trieste, derin su araştırmaları için özel olarak tasarlanmış bir denizaltıydı.

Bu dalışta, yaklaşık 10.916 metre derinliğe ulaşan Piccard ve Walsh, o dönemde derin deniz keşfi için devrim niteliğinde bir başarıya imza attılar. Aşırı basınç altında çalışabilen Trieste, yaklaşık 5 saat süren bu yolculuğu başarıyla tamamladı. Bu keşif, Mariana Çukuru'nun derinliklerinin ne kadar ekstrem olduğunu gösterdi ve insanlığın bu derinliklere ilk kez fiziksel olarak ulaşmasını sağladı.

James Cameron'ın Solo Dalışı (2012)

İkinci insanlı dalış ise 52 yıl sonra, 2012 yılında ünlü film yönetmeni ve araştırmacı James Cameron tarafından gerçekleştirildi. Cameron, Deepsea Challenger adlı tek kişilik denizaltıyla Challenger Deep’e inen ikinci kişi oldu. Bu dalış, derin deniz teknolojisi ve keşfi açısından büyük bir atılım olarak kabul edilir.

James Cameron, yaklaşık 10.908 metre derinliğe indi ve bu süreçte derin denizde yapılan en uzun tek kişilik dalışı gerçekleştirdi. Cameron, bu keşfi sırasında derin deniz biyolojisi hakkında önemli bulgular elde etti ve Mariana Çukuru'nun bu zorlu ortamında varlıklarını sürdüren yaşam formlarını incelemek için video ve fotoğraf çekimleri yaptı.

2019 Victor Vescovo'nun Dalışı

Mayıs 2019’da, Victor Vescovo, DSV Limiting Factor adlı denizaltı ile Challenger Deep’e dalarak en derin noktaya ulaşan en son kişi oldu. Bu dalış sırasında Vescovo, 10.928 metre derinliğe indi ve denizaltının kameraları, çukurun zemininde çeşitli deniz canlılarını kaydetti. Bu sefer, derin deniz ekosistemlerine dair önemli bilimsel veriler topladı.

Mariana Çukuru'nun Özellikleri

Mariana Çukuru'nun derinlikleri, son derece zorlu ve ekstrem koşullar barındırır. Bu bölgede aşırı basınç, soğuk sıcaklıklar ve tamamen karanlık bir ortam vardır. Mariana Çukuru’nun yüzeyine göre 1.000 kat daha fazla basınç bulunmaktadır. Bu zorlu ortamda yaşam formları, çok özel adaptasyonlar geliştirmiştir.

Aşırı Basınç

Mariana Çukuru'ndaki suyun yoğunluğu ve ağırlığı nedeniyle bu bölgedeki basınç, normal deniz seviyesindeki basınçtan yaklaşık 1.000 kat daha fazladır. Örneğin, deniz seviyesinde basınç bir insan üzerine yaklaşık 1 kg’lık bir ağırlık uygular, oysa Challenger Deep'teki basınç, 1 cm²'lik bir alana yaklaşık 8 tonluk bir kuvvet uygular. Bu aşırı basınç, özel araçlar ve denizaltılar olmadan bu derinliğe inmeyi imkânsız kılar.

Karanlık ve Soğuk

Challenger Deep gibi derin bölgelerde, ışık neredeyse hiç ulaşmaz. Yaklaşık 1.000 metreden sonra güneş ışığı tamamen yok olur ve bu derinliklerde sadece biyolüminesans (canlıların kendi ışığını üretmesi) ile aydınlatma sağlanır. Suyun sıcaklığı ise 1-4 derece arasında değişir, bu da son derece soğuk bir ortam olduğunu gösterir.

Derin Deniz Canlıları

Mariana Çukuru'nun derinliklerinde yaşam, adaptasyon gerektiren zorlu koşullar altında devam eder. Basınca dayanıklı ve çok yavaş hareket eden bazı mikroorganizmalar ve omurgasızlar, bu bölgenin sert koşullarına uyum sağlamıştır. Bu derinliklerde yaşayan canlılar, ekstrem basınç ve düşük sıcaklık gibi zorluklara karşı dayanıklı yapılar geliştirmiştir. Ayrıca bazı balık türleri, kabuklular ve bakteriler bu bölgede yaşamaktadır.

Bilimsel Önemi

Mariana Çukuru ve özellikle Challenger Deep, dünyanın en az bilinen ve en zor ulaşılan bölgelerinden biridir. Bu nedenle, bilim dünyasında derin deniz ekosistemlerini incelemek, okyanusların jeolojik yapısını anlamak ve derinlerdeki yaşam formlarını keşfetmek için büyük bir öneme sahiptir.

Biyolojik Araştırmalar

Derin deniz araştırmaları, bu tür ekstrem ortamlarda varlığını sürdüren mikroorganizmalar ve diğer canlı türleri hakkında önemli bulgular sağlar. Bu bölgede yapılan araştırmalar, dünyadaki yaşamın sınırlarını daha iyi anlamamıza ve potansiyel olarak diğer gezegenlerde yaşam arayışlarına rehberlik edebilir.

Jeolojik İncelemeler

Mariana Çukuru, tektonik plakaların birbirine çarptığı ve deniz tabanının en derin noktalarına battığı bir dalma-batma zonu (subdüksiyon bölgesi) olarak bilinir. Bu bölgede yapılan araştırmalar, yeryüzünün jeolojik yapısı ve okyanusların oluşumu hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlar. Ayrıca deniz tabanındaki bu hareketlilik, depremler ve volkanik aktivitelerle ilgili önemli veriler sunar.

İklim Araştırmaları

Okyanuslar, dünya iklimini düzenlemede önemli bir role sahiptir. Derin denizlerde yapılan çalışmalar, okyanusların karbon depolama kapasiteleri, su sıcaklıkları ve iklim değişikliği üzerindeki etkileri hakkında bilim insanlarına önemli bilgiler sağlar.

Mariana Çukuru ve onun en derin noktası olan Challenger Deep, dünya üzerindeki en ekstrem ve gizemli yerlerden biridir. Aşırı basınç, soğuk ve karanlık koşullarına rağmen burada yaşamın var olması, bilim insanlarını bu bölgeyi keşfetmeye teşvik etmektedir. İlk olarak 1960 yılında yapılan insanlı dalıştan bu yana, Mariana Çukuru bilimsel araştırmalar için büyük ilgi odağı olmuştur. Bu bölgedeki keşifler, dünya okyanuslarının derinliklerinde yaşamın nasıl sürdüğüne ve gezegenimizin en az keşfedilmiş yerlerinden birinin sırlarına ışık tutmaya devam etmektedir.

24.09.2024