URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister atasözünün anlamı nedir?

Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister atasözünün anlamı nedir?

"Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister" atasözü, halk arasında aynı sosyal seviyede veya benzer yaşam koşullarında olan insanların birbirini çekememesi anlamında kullanılır. Bu söz, benzer özelliklere sahip kişilerin, özellikle de maddi ve sosyal durum açısından aynı seviyede olanların, birbirlerinin başarılarını, kazançlarını ya da elde ettiklerini kıskanabileceklerini anlatır. Her iki taraf da benzer beklentiler içerisinde olduğundan, biri diğerinin elde ettiklerini kendi beklentileriyle karşılaştırır ve bu durum çekememezlik duygusunu doğurabilir.

Bu atasözünün temel mesajı, insanlar arasında kıskançlık ve rekabetin, aynı sosyal sınıfta yer alan kişilerde daha fazla olabileceğidir. Çünkü bu kişiler, birbirlerinin beklentilerine ve elde ettiklerine daha fazla dikkat eder ve genellikle bu durumu kendi başarısızlıkları ile karşılaştırırlar.

Atasözünün İç Yapısı ve Anlamı

Atasözünde kullanılan "abdal" kelimesi, halk arasında genellikle sade, mütevazı veya maddi anlamda fazla varlık sahibi olmayan kişiler için kullanılır. Bu bağlamda, aynı düzeydeki insanlar birbirlerinin hayatlarına daha çok ilgi duyar ve bu ilgi, zaman zaman kıskançlık ve rekabete yol açar. "Ne umduğunu, ne bulduğunu istemek" ifadesi ise, bir kişinin başka birinin ne beklediğini ve ne elde ettiğini bilmek istemesi, yani onun yaşamındaki detaylara merak duyması ve bu durumdan rahatsızlık duyması anlamına gelir.

Bu atasözünün özünde, aynı sosyal statüde olan kişilerin birbirlerinin başarılarını ve şanslarını çekememesi gibi olumsuz bir durum işlenmiştir. İnsan doğası gereği, benzer durumda olan kişileri kendisiyle kıyaslar ve bu kıyaslama, zaman zaman kıskançlık ve memnuniyetsizlik doğurabilir.

Sosyal Seviyesi Eşit Olan Kişiler Arasındaki Rekabet

Bu atasözünde, özellikle aynı sosyal ve ekonomik seviyede olan insanlar arasındaki rekabetin altı çizilmektedir. Benzer durumdaki insanlar, birbirlerinin başarılarını ve kazançlarını daha yakından izlerler ve bu izleme, zaman zaman çekememezlik ve kıskançlık doğurabilir. Özellikle aynı toplumsal koşullarda yaşayanlar, başkalarının sahip olduklarını kendi beklentileriyle karşılaştırarak bir yarışa girebilirler.

Örneğin, iş hayatında aynı pozisyonda çalışan iki kişi, birbirinin maaşını ya da başarılarını öğrenince birbirlerini kıskanabilir. Yine, benzer ekonomik duruma sahip iki komşu, birbirlerinin evindeki yenilikleri, arabalarını ya da lüks eşyalarını dikkatle izleyip bu duruma imrenebilir ve kıskançlık besleyebilir. Bu gibi durumlar, insanların kendi sosyal çevrelerinde daha çok rekabet içinde olmasına neden olur.

Atasözünün Tarihsel Süreci

"Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister" atasözü, eski dönemlerde toplumdaki sınıf farklarının ve bu sınıflar arasındaki kıskançlıkların gözlemlenmesi sonucunda oluşmuş olabilir. Toplumların sosyal yapılarında, özellikle aynı sınıfta yer alan insanlar arasında rekabet ve kıskançlık yaygın bir durumdur. Bu atasözü de bu durumu özetleyen özlü bir ifadedir.

Osmanlı döneminde, toplumsal sınıflar arasında olduğu kadar, aynı sınıfta yer alan insanlar arasında da benzer kıskançlık ve çekememezlik duyguları görülebiliyordu. Bu durum, modern toplumlarda da aynı şekilde devam eder; insanlar çoğu zaman kendi sosyal çevrelerindeki kişileri örnek alır ya da onlarla rekabete girerler.

Günlük Hayatta Kullanımı

"Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister" atasözü, günümüzde de benzer sosyal statüde olan kişiler arasında yaşanan kıskançlıkları ve çekememezlikleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Örneğin, aynı iş yerinde çalışan iki kişinin birbirinin kazançlarına ve başarısına duyduğu kıskançlık, aynı mahallede yaşayan komşuların birbirlerinin maddi durumlarına gösterdikleri imrenme gibi durumlarda bu atasözü kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. "İkisi de aynı mahallede büyüdü, fakat biri biraz daha iyi durumda olunca diğeri sürekli ne yapıp ettiğini takip ediyor. Gerçekten abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister derler ya, tam da öyle."
  2. "İki esnaf da aynı işi yapıyor ama birbirlerinin müşterilerine bile göz dikmişler. Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister işte."


Atasözünün Manevi ve Ahlaki Yönü

Bu atasözü, aynı sosyal seviyede olan kişilerin birbirlerine karşı duyduğu kıskançlık ve çekememezlik gibi duyguların insan doğasında olduğunu ve bu durumun, ahlaki olarak sorun yaratabileceğini de ima eder. İnsanlar, başkalarının başarısını takdir etmek yerine, onlarla rekabet etmeyi ve kıskançlık duygusuna kapılmayı seçtiğinde, bu durum hem kişisel hem de toplumsal huzuru zedeler. Bu atasözünden çıkarılabilecek ahlaki ders, insanların birbirlerine karşı daha anlayışlı ve hoşgörülü olmaları gerektiğidir.

Atasözünün TDK Anlamı

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre, "abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister" atasözü, "aynı toplumsal ve ekonomik koşullardaki kişilerin birbirini kıskanması ve birbirlerinin başarılarını çekememesi" anlamında kullanılmaktadır. Bu anlam, sosyal çevrelerdeki çekememezliği ve kıskançlığı vurgular.

Atasözünün Diğer Dillerde Karşılığı

Bu atasözünün tam olarak birebir bir çevirisi bulunmamakla birlikte, farklı dillerde benzer anlamlar taşıyan deyimler ve atasözleri vardır. Örneğin:

  • İngilizce: "Familiarity breeds contempt." (Aşinalık küçümseme doğurur.)
  • Almanca: "Gleich und gleich gesellt sich gern." (Benzer benzeri çeker.)


Bu atasözleri, insan ilişkilerindeki benzerlikler ve sosyal statü farkının kıskançlık yaratabileceğini anlatan ifadelerdir.

"Abdal abdalın ne umduğunu, ne bulduğunu ister" atasözü, toplum içinde aynı sosyal seviyede yer alan insanların birbirlerine karşı duydukları çekememezlik ve kıskançlığı ifade eden bir sözdür. İnsanların birbirleriyle rekabet etme ve başkalarının elde ettiklerine sahip olma arzusu, bu atasözünün temelinde yatar. Bu atasözünden çıkarılacak ders, kıskançlık yerine hoşgörü ve anlayışla başkalarının başarılarına bakabilmeyi öğrenmek gerektiğidir.

07.06.2021