URL başarıyla kopyalandı!

https://webratik.com/

Platon kimdir?

Platon kimdir?

Platon (MÖ 427 – MÖ 347), Antik Yunan'ın en ünlü filozoflarından biridir ve Batı felsefesinin temellerini atan düşünürlerden biri olarak kabul edilir. Platon, Sokrates'in öğrencisi, Aristoteles'in hocasıdır ve felsefe tarihinde derin izler bırakmış idealizm akımının kurucusudur. Aynı zamanda Platon, Akademi adlı ilk yükseköğretim kurumunu kurmuş, hem bilimsel hem de felsefi düşüncenin gelişimine büyük katkılar sağlamıştır.

Platon, yazdığı eserlerde felsefenin birçok alanına temas etmiş ve özellikle siyaset felsefesi, etik, metafizik ve bilgi kuramı konularında önemli eserler vermiştir.

Platon'un Hayatı

Platon, MÖ 427 yılında Atina'da doğdu. Aristokrat bir aileye mensup olan Platon, genç yaşta dönemin ünlü düşünürü Sokrates ile tanıştı ve onun öğrencisi oldu. Platon’un hayatı, hocası Sokrates'in MÖ 399’da idam edilmesiyle derinden etkilendi. Sokrates'in mahkemede yargılanması ve ölüm cezasına çarptırılması, Platon'un siyaset ve etik üzerine düşüncelerini şekillendiren önemli bir olaydır.

Platon, Sokrates’in ölümünden sonra birçok yolculuk yapmış, bu süre zarfında Yunanistan dışında Mısır, İtalya ve Sicilya gibi yerlerde bulunmuş ve çeşitli düşünürlerle tanışmıştır. Bu yolculuklar Platon’un düşünsel gelişimine katkıda bulunmuştur. Atina'ya döndüğünde, kendi felsefi okulunu, yani Akademiyi kurdu. Bu okul, antik dönemin en önemli eğitim kurumlarından biri olarak kabul edilir ve yaklaşık 900 yıl boyunca varlığını sürdürmüştür.

Platon, hayatı boyunca birçok diyalog ve eser yazmış, MÖ 347 yılında Atina’da vefat etmiştir.

Platon'un Felsefesi

Platon'un felsefesi, özellikle idealar kuramı, devlet anlayışı, bilgi ve gerçeklik üzerine düşünceleri ile tanınır. Düşünceleri ve öğretisi, Batı felsefesinin temellerini atmış ve sonraki filozoflar üzerinde büyük bir etki bırakmıştır.

İdealar Kuramı

Platon’un en bilinen düşüncelerinden biri idealar (formlar) kuramıdır. Bu kurama göre, duyusal dünyada gördüğümüz her şey, aslında gerçekliğin tam bir yansıması değildir. Gerçek bilgi, yalnızca akıl yoluyla ulaşılabilen ideal formlar dünyasında bulunur. Örneğin, dünyada birçok farklı masa olmasına rağmen, her masa, "mükemmel masa"nın bir yansımasıdır. Bu "mükemmel masa" ise idealar dünyasında bulunur.

Platon, bu kuramı ile duyusal dünyayı yanıltıcı olarak görmüş ve kalıcı, değişmeyen bir gerçeklik olduğuna inanmıştır. Ona göre, gerçek bilgi, duyularla değil, düşünce ve akıl yoluyla elde edilir.

Mağara Alegorisi

Platon’un en ünlü anlatılarından biri, Mağara Alegorisidir. Devlet adlı eserinde yer alan bu alegori, insanların gerçeklik hakkındaki bilgisizliğini ve bilgiye nasıl ulaşabileceklerini açıklamak için kullanılmıştır.

Alegoriye göre, insanlar karanlık bir mağarada zincirlenmiş şekilde yaşarlar ve sadece arkalarında yanan bir ateşin ışığından kaynaklanan gölgeleri görürler. Bu gölgeleri gerçek sanan insanlar, aslında yalnızca bir illüzyon içinde yaşamaktadır. Mağaradan çıkıp gerçek dünyayı görebilen kişi ise, hakiki bilgiye ulaşır. Mağara dışındaki ışık, hakikati ve bilgiyi temsil eder.

Bu alegori, Platon’un bilgi ve gerçeklik üzerine olan görüşlerini özetler. Ona göre, insanlar çoğunlukla duyusal dünya ile sınırlı kalırlar ve bu dünya yalnızca yanıltıcı bir gölgeler dünyasıdır. Gerçek bilgi ise akıl ve felsefe ile erişilebilecek bir üst dünyadadır.

Platon’un Devlet Anlayışı

Platon, siyaset felsefesinde de önemli katkılarda bulunmuştur. Devlet adlı eserinde, ideal bir devlet düzeninin nasıl olması gerektiğini sorgular. Ona göre, toplum üç ana sınıfa ayrılmalıdır:

  • Filozoflar: Devleti yönetmelidirler, çünkü en yüksek bilgiye sahip olanlar onlardır.
  • Askerler: Devleti ve toplumu korumakla görevli olmalıdırlar.
  • Üreticiler: Toplumun ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalıdırlar.

Platon, en iyi yönetimin filozof-kral yönetimi olduğunu savunur. Ona göre, sadece bilge olanlar adil ve doğru bir şekilde toplumu yönetebilir. Ayrıca, devletin amacının adaleti sağlamak olduğunu belirtir.

Bilgi ve Gerçeklik

Platon'a göre, bilgi duyularla değil, akıl ve düşünce yoluyla elde edilir. Duyusal dünya değişken ve yanıltıcıdır, ancak akıl yoluyla kavranan idealar dünyası gerçek bilgiye ulaşmanın yoludur. Platon, rasyonel düşünceyi yüceltmiş ve hakikatin yalnızca bu yolla elde edilebileceğini savunmuştur.

Platon’un Eserleri

Platon, felsefi görüşlerini genellikle diyaloglar şeklinde yazmıştır. Bu diyaloglarda, Sokrates’i ana karakter olarak kullanmış ve çeşitli felsefi soruları tartışmıştır. En bilinen eserleri şunlardır:

  1. Devlet (Politeia): Platon’un siyaset felsefesi, adalet kavramı ve ideal devlet düzeni üzerine yazdığı en ünlü eseridir. Bu eserde, mağara alegorisi de yer alır.

  2. Şölen (Symposium): Aşkın doğası ve anlamı üzerine diyaloglar içerir. Platon, bu eserde aşkı manevi bir yükseliş olarak ele alır.

  3. Phaidon: Ruhun ölümsüzlüğü üzerine yazılmış diyaloglardır. Platon, ruhun bedenden bağımsız var olan bir gerçeklik olduğunu savunur.

  4. Kriton: Sokrates’in idam cezası sırasında adalet ve kanunlara itaat üzerine yazdığı bir diyalogdur.

  5. Timaios: Kozmoloji ve doğa felsefesi üzerine düşüncelerini içeren bir eserdir.

Platon'un Felsefeye Katkıları ve Mirası

Platon, Batı felsefesinin en önemli figürlerinden biridir. Sokrates, Platon ve Aristoteles, felsefe tarihinde "Büyük Üçlü" olarak anılır ve Platon, hem hocası Sokrates’in fikirlerini aktarması hem de öğrencisi Aristoteles’in düşünsel gelişimine katkıda bulunmasıyla felsefe tarihinde köprü rolü oynamıştır.

Platon’un idealizm düşüncesi, sonraki yüzyıllarda birçok düşünür tarafından benimsenmiş ve geliştirilmiştir. Ayrıca, Akademi adlı okulu, Batı eğitim sisteminin temellerini atmıştır. Platon'un diyalogları, sadece felsefe alanında değil, siyaset, etik, psikoloji ve eğitim gibi birçok alanda da etkili olmuştur.

Platon neyi savunuyor?

Platon, felsefi görüşlerinde özellikle gerçeklik, bilgi, adalet ve devlet üzerine odaklanmıştır. O, duyusal dünyanın geçici ve yanıltıcı olduğunu, gerçek bilginin yalnızca akıl yoluyla kavranan idealar dünyasında bulunabileceğini savunur. Platon, idealizmiyle tanınır ve fiziksel dünyanın sadece bir gölgeler dünyası olduğunu, asıl gerçekliğin bu dünyadan bağımsız olduğunu düşünür. İşte Platon’un savunduğu bazı temel görüşler:

İdealar Kuramı

Platon’un en ünlü düşüncesi olan İdealar Kuramı, gerçekliğin iki farklı dünyadan oluştuğunu savunur:

  • Duyusal Dünya: Günlük hayatta gördüğümüz, dokunduğumuz ve deneyimlediğimiz fiziksel dünyadır. Bu dünya sürekli değişir ve yanıltıcıdır. Platon’a göre, bu dünya sadece geçici ve kusurlu bir yansımadır.
  • İdealar Dünyası: Bu dünya, kalıcı, mükemmel ve değişmeyen gerçekliğin olduğu dünyadır. Platon’a göre, gerçek bilgi yalnızca bu dünyadaki idealar (veya formlar) aracılığıyla elde edilebilir. Örneğin, bir masayı fiziksel dünyada görebiliriz, ancak tüm masaların bir "mükemmel masa" idealinin yansıması olduğunu söyler. Bu ideal formlar, yalnızca düşünce yoluyla kavranabilir.


Bilgi ve Gerçeklik

Platon’a göre, gerçek bilgi yalnızca duyusal deneyimle değil, rasyonel düşünce yoluyla elde edilir. Duyularımızla algıladığımız dünya, değişken ve güvenilmezdir, bu nedenle bilgiye ulaşmanın yolu akıldan geçer. Platon, epistemoloji (bilgi felsefesi) alanında duyulara güvenmeyip, yalnızca aklın gerçek bilgiye ulaşabileceğini savunur.

Mağara Alegorisi

Platon’un Mağara Alegorisi, insanların gerçeklik hakkındaki bilgisizliğini ve hakikate ulaşma sürecini açıklayan ünlü bir öğretidir. Mağara alegorisine göre, insanlar bir mağarada zincirlenmiş olarak yaşarlar ve sadece arkalarındaki ateşin ışığıyla oluşan gölgeleri görürler. Bu gölgeleri gerçek sanırlar. Ancak bir kişi mağaradan çıkar ve dış dünyadaki gerçek ışığı, yani hakikati görürse, ancak o zaman bilgiye ulaşabilir. Mağara dışındaki ışık, gerçek bilgiyi ve hakikati temsil eder. Bu alegori, Platon’un, duyusal dünyanın yanıltıcı olduğunu ve gerçek bilgiye ancak felsefi düşünce ile ulaşılabileceğini savunan görüşünü özetler.

Adalet ve Devlet Anlayışı

Platon’un en önemli eserlerinden biri olan Devlet adlı eserinde, adalet kavramını ve ideal bir toplum düzenini ele alır. Platon’a göre, toplum üç ana sınıfa ayrılmalıdır:

  • Filozoflar: Toplumu yönetmelidir çünkü bilgelikleri sayesinde doğru kararları verebilirler. Platon, filozof kralların adil bir şekilde devleti yönetmesi gerektiğini savunur.
  • Askerler: Devleti korumakla görevli olmalıdırlar.
  • Üreticiler: Toplumun ekonomik ve günlük ihtiyaçlarını karşılamalıdırlar.


Platon’un devlet anlayışında, bireyler yeteneklerine göre bu sınıflara ayrılır ve herkes toplumun genel iyiliği için çalışır. Adalet, bu düzenin işlemesiyle sağlanır. Platon'a göre, adalet hem bireyin hem de devletin doğru işleyişiyle ortaya çıkar. Herkes kendi görevini en iyi şekilde yerine getirdiğinde, adalet sağlanmış olur.

Ruhun Üç Parçası

Platon, insan ruhunun üç temel parçadan oluştuğunu savunur:

  • Akıl (Logos): Bilgelik ve mantık merkezidir. Ruhun en yüksek parçası olarak, insanları doğru kararlar almaya yönlendirir.
  • İstekler (Epithymia): Fiziksel ihtiyaçlar ve arzuların merkezidir. İnsanların yemek, içmek ve diğer bedensel isteklerini içerir.
  • Öfke veya Cesaret (Thymos): Onur, cesaret ve güç arzusunu temsil eder.


Platon’a göre, ruhun bu üç parçası dengede olmalıdır. Aklın, ruhun diğer iki parçasını yönetmesi gerekir. Bu dengede olma durumu, insanın ahlaki ve psikolojik sağlığı için hayati önem taşır.

Aşk ve Güzellik Anlayışı

Platon, Şölen (Symposium) adlı eserinde, aşkın (Eros) insanı gerçek bilgiye ve güzelliğe yaklaştıran bir araç olduğunu savunur. Ona göre, aşk, fiziksel güzellikten başlayarak, daha yüksek bir güzellik anlayışına (ruhsal güzellik ve nihai güzellik) doğru bir yolculuktur. Bu süreç, insanı idealar dünyasındaki güzelliğe ve hakikate yaklaştırır.

Platon’un Savunduğu Diğer Görüşler

  • Eğitim: Platon, eğitimin ruhu geliştiren ve insanları idealar dünyasına ulaştıran bir yol olduğuna inanır. Akademi’yi kurarak eğitim sisteminin temellerini atmıştır.
  • Ölümsüz Ruh: Platon, insan ruhunun ölümsüz olduğuna inanır. Ruh, bedenin ölümünden sonra var olmaya devam eder ve bu da onun ruhun doğası hakkındaki görüşlerinin bir parçasıdır.
  • Filozof-Kral Yönetimi: Platon, yalnızca bilge insanların toplumu adaletli ve doğru bir şekilde yönetebileceğini savunmuştur. Bu yüzden, devletin başında filozof krallar olmalıdır.


Platon, gerçek bilginin duyusal dünyada değil, yalnızca akıl ve düşünce yoluyla ulaşılan idealar dünyasında bulunduğunu savunan, Batı felsefesinin en önemli figürlerinden biridir. Platon’un ideal devlet anlayışı, adalet, ruhun yapısı ve bilgi teorisi üzerine savunduğu düşünceler, felsefe tarihinde derin izler bırakmış ve Batı düşüncesinin gelişimine büyük katkı sağlamıştır.

Platon, felsefeye yaptığı derin katkılarla bilinen, Batı düşüncesinin en önemli filozoflarından biridir. İdealar kuramı, mağara alegorisi ve devlet anlayışı gibi fikirleri, felsefenin temellerini oluşturmuş ve sonraki yüzyıllarda düşünürler üzerinde derin izler bırakmıştır. Platon’un eserleri, günümüzde hâlâ felsefi tartışmaların merkezinde yer almaktadır ve onun düşünceleri, Batı felsefesinin şekillenmesinde kilit rol oynamıştır.

04.06.2021